Alkış eylemi

Halkın inisiyatifiyle başlayan ve sağlık çalışanlarını destekleme amaçlı gerçekleştirilen, balkonlarda ve pencerelerde yerlerini alan insanların birlikte eyleme hallerinden birisi. Aslında bir grup sağlık çalışanı yakınının kendi küçük çevresinde duyurduğu, sosyal medyada elden ele yayılan ve hızla destek bulan bir destek eylemi girişimi de denilebilir.  

COVID-19’un  memlekete girmiş olduğu 11 Mart 2020’de açıklandı. Bu eylem öncelikle Hollanda ve Fransa’da gerçekleşti yani sağlık çalışanlarını alkışlarla destekleme fikri de dışarıdan geldi, virüs haberi gibi, Türkiye’ye sonradan intikal etti. 19 ve 20 Mart 2020’de, akşam saat 21.00’de yurt sathında insanlar cama çerçeveye çıkarak sağlık çalışanlarını alkışladılar. Balkonlardan, camlardan sağlık emekçilerini alkışlama eylemi, Sağlık Bakanının da desteğiyle büyüdü, alternatif naifliği ana haber bültenlerinin canlı yayınladığı yaygın bir eyleme dönüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi de İstanbul’daki evlerinin balkonundan bu alkışa destek oldular hatta ama evin önünde toplanan kalabalığın o esnada tam olarak kimi ve neyi alkışladığı tam anlaşılamadı. Hem hatırlayın, o günlerde maskeli mi maskesiz mi daha güvendeyiz konusu henüz netleşmemişti. Salgın hastalık ortamında, birlik ve beraberlik içinde çoğunlukla açık ağızlar ve neşeli yüzlerle bu alkış kıyamet şamatasını izleyen sağlıkçıların büyük bölümü ihtimal “aha ayvayı yedik” diyordu. Zaten akabinde alkışlar için teşekkürlerini sunarken, “alkış faslını geçelim, koruyucu ekipman alalım” diyerek başlarına geleceklere ilişkin gözümüzü açmaya çalışanlar da oldu içlerinde. Keşke haklı çıkmasalardı. Hepimizin yüreğini dağlayacak kayıplar yaşandı ve ne yazık ki enfekte olanların, darp edilenlerin, hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor. 

Tıp doktorlarına ve sağlık elemanlarına yönelik şiddeti o ana değin pek umursamayıp salgının başlangıcında sağlıkçıların aslında ne kadar önemli olduğuna ancak kafası basan toplumun salgının başlangıcında her akşam saat dokuzda uyguladığı özür dileme alkışlaması da diyebiliriz dolayısıyla. Çok uzun da sürmemiştir zaten.