Tamam şanslıyız, evdeyiz, tek görevimiz evde kalmak. Sağlıklıyız şükrediyoruz, çocuklarla hep birlikteyiz, hep birlikteyiz, hep ama heeeeep birlikteyiz.. Tanrım, evde biz biz arabayız önümüze geleni çarparız şeklinde geziyoruz, iki dakika wc’ye gitsek aranıyor ilanı asacak kıvama geliyorlar, şükür, tamam sakin kalacağız… Her dakika Voltronu oluşturuyoruz. Adeta organımız oldular, öyle birlikteyiz ki karantina sonrası onları tekrar doğurmamız gerekecek diye korkuyoruz.
Kişisel alan kaybından ölüyoruz, help me! Kişisel alanlarımız ağrıyor, sızlıyor sosyal mesafelerimiz. Kişisel alan ihlalinden mütevellit tüm deliliklerimiz. Aynı koltukta oturma yasağı gelsin. Niye hepimiz aynı üçlüde oturuyoruz. Koca evde hadi aynı odadasın, peki niye aynı koltuktasın ey aile halkı. Hadi oturduk niye zıplıyorsun a çocuk. Mutfakta hep birlikte yemek yapıyor, hep birlikte telefona bakıyor, hep birlikte kitap okuyup, hep birlikte film izliyoruz, öyle bütünleştik. Tümevarmıyor, tümdengeliyoruz. Hepimiz banyoya sığamıyoruz şükür, az zorlasak o da olacak. Hepimiz aynı saatte yatıp aynı saatte kalkıyoruz. Önüm arkam sağım solum saklanmayan ebe! Allammm, kişisel alan kaybından ölmekteyiz, ağrıyor sosyal mesafelerimiz, sızlıyor kalabalık yerlerimiz.