Market alışverişi gibi gündelik hayat içerisinde sıradan, rutin, hatta bazen eğlenceli bir eylemin pandemik bir kavram haline gelişi.
Sokağın size saldırmak için bekleyen 19 yaşındaki Cavitlerle dolu olduğunu düşündüğünüzde haliyle insan biraz ürküyor, hele de evde kalmaya daha bir özen gösterildiği ilk günlerde iyice korkutucu idi. Panik markete gidilecek günün gecesinden başlıyor, öyle ki uykuların kaçmasına, market içinde virüs kapıldığı minvalinde rüyalar görülmesine bile sebep olabiliyordu. Sabah olduğunda sakin sakin uyanılacakken göğsün üzerine oturmuş bir öküz size eşlik ediyor; “Sen burada ne arıyorsun?” sorusuna “Markete gideceğiz ya birlikte” acı cevabını alıyordunuz. Çare yok, kalkılacak ve hazırlanılacak. Lanet olsun ki karantina günlerinde evdeki nevale daha çabuk bitiyor, endişe ve sıkıntı ile buzdolabı kapağı arasında sıkı bir bağlantı var çünkü.